Tuesday, December 12, 2006

Going the Distance

Dün akşam bizim aymazların efendisi:) Yiğit ile msn'de 2.dünya savaşı, Nazi Almanyası, Hitler'in adamları üzerine patlattığımız sohbette; efendi aymaz, Mussolini'nin ölüsünün fotoğrafını yolladıktan sonra sohbet bir farklı şekillendi.Marilyn Monroe'dan(morgda) Stalin'e(tabutta) , Goebbels'in çocuklarına(yerde üstleri örtülü biraz), 2.dünya savaşındaki Nazi katliamına kadar bir çok fotoğraf paylaşıldı.Ortam durgunlaştı, bir acaip olduk.

Çok ilginç bir şey ölüm.Belki de ölü olmak ilginç olan.O fotoğraflara baktığımda bir duruldum, içim acaip oldu.Tam anlamıyla "donukluktu" hissettiğim şey.Yani fingir fingir fotolarını videolarını gördüğün Marilyn Monroe yatıyordu işte orda.Hiç bir hareket yok, duyu yok.Yanında bomba patlatsan kalkmayacak işte lan daha ne olsun.Ne biliyim yani anlatmak istediğim hissiyatı veremedim tam olarak ama...

Boş yani bir çok şey.Sonunda hiç bir şey yapamayacaksın, duracaksın öyle hareketsiz.Belki ruhun o anda bu dünyada yaşamadığı bir hareketlilik içinde olacak ama bedeninde tık olmayacak.Acaip valla.

3 comments:

Burak Sevim said...

ölümü düşünmek istemeyiz.korkarız ölümden.ama ölüm çok yakınımızdadır her zaman.yarına çıkacağımız meçhuldür..o yüzden yukardaki saydıklarımı yapıcağımıza şu kısa anımızı dolu dolu yaşamalıyız

Aslı "TILSIM" Palabıyık said...

Marilyn Monroe'nun ölüykenki fotosunu gördüm. Anlıyorum dediğini. Bembeyaz yüz, mor dudaklar, soluk bir ten.

Korkutucu.

acare84 said...

Eninde sonunda herkes ölecek, hayatı dolu dolu yaşamaya bakın diye sıradan bir girişle gireyim yazıya, ama insan ister istemez böyle fotoğrafları gördükçe ve düşündükçe korkmadan edemiyor. En kötüsü ise yaşamımızın bir iğne ipliğine bağlı olması...